Suriye’de zafer mi?

Suriye’deki olumlu gelişmeleri iktidarın kendi zaferi gibi göstermesi, öbür uçta ise CHP’nin bu gelişmeler kötüymüş, hatta bazı kalemlere göre Esat’ın gitmesi kötü olmuş gibi tavırlar ortaya koyması, Suriye’deki karmaşık gerçekliği görmemizi engelliyor.

Suriye’de önümüzdeki süreç hayli zor ve risklidir. Fakat şu âna kadarki gelişmelerin olumlu olduğunu, Türkiye’nin de elinin güçlendiğini inkar etmek körlük olur.

Fakat iktidarın zafer havasına girmesi, hele de “fetihçi” ve “hegemonik” çağrışımlar yaptıracak söz ve beyanlarda bulunması zamanla en başta Arapların bile tepkisini çekecektir.

CHP ise ortaya bir “politika” koyabilmiş değil. İktidarın Esat düştükten sonraki her politikasını yanlışlaması, CHP için neyin doğru neyin yanlış sayıldığını belirsiz hale getiriyor. Türkiye HTŞ ile iyi ilişkiler kurmasın mı? Yeni Suriye’nin inşasında diğer ilgili ülkelerle birlikte rol sahibi olmasın mı?...

ESAT’IN DÜŞÜŞÜ

Suriye’de zalim Baas rejimini düşüren asıl faktör; Ukrayna’nın Rusya’yı, İsrail’in de İran ve Hizbullah’ı artık Esat’a destek veremeyecek kadar zaafa uğratmış olmasıdır. Nitekim Ankara’daki iktidarın “düşmesine haftalar kaldı” dediği dönemde Esat düşmemişti. Hatta çok yakın zamana kadar Erdoğan Esat’la görüşmek istiyor, bunu sağlaması için Putin’den talepte bulunuyordu.

Hatta MGK, HTŞ’nin Hama’ya girdiği 6 Aralık günlü bildirisinde “Esat’ın meşru muhalefetle uzlaşmasını” istiyordu… Üç gün sonra Esat Moskova’ya kaçacaktı.

HTŞ’nin kendisi bile Şam’a girmeyi düşünmüyordu. Halep’i kolaylıkla alması Esat’ın zayıflığını göstermiş, bunun üzerine Hama, Humus ve Şam’a yürümüşlerdi.

İktidarın takdir edilecek tarafı, MİT’in geçen yıllar içinde HTŞ ile hem yakın hem yapıcı yani ılımlılaştırıcı ilişkiler kurması ve sahada SMO (önce ÖSO) adlı bir kuvvet oluşturmasıdır.

HTŞ’NİN DEĞİŞİMİ

Ahmed EL-Şara’nın en yakın ülke olarak Türkiye’yi gördüğü ve Batı’ya sıcak mesajlar vermek istediği bellidir. Kıyafetiyle de bunu teyid ediyor. Batı da bu mesajları ciddiye alıyor. Belli başlı Batılı ülkeler Şara’ya heyetler gönderdiler. Hakkındaki “yakalama ödülü” kaldırıldı, yakında terör listesinden de çıkarılır.

Bu değişimi takiyye diye nitelemek, olayı anlayamamaktır. Orta Doğu uzmanı meslektaşımız İslam Özkan, gazeteduvar sitesinde iki yıl önce, “HTŞ’den Batı’ya ılımlı mesajlar” başlıklı yazısında bu dönüşümü yazmıştı. Cihadizmin teorisyeni Makdisi ile yollarını ayırması önemli dönemeçti.

Nusra” adı yerine ideoloji bakımından nötr bir isim olan HTŞ yani “Şam’ı Kurtarma Heyeti” adını alması, bugün Şara’nın kravat takması gibi bir olaydı. Kadın hakları bildirisi, alkışlanması gereken bir açıklamaydı…

Bizim laikçileri tatmin etmeyecektir ama değişimin doğru yönde olduğu açıktır. Bunu desteklemek, teşvik etmek lazımdır.

TÜRKİYE ‘AĞABEY’ DEĞİL

Fakat Ankara’nın “ağabey” tavrından, hegemonik söylemlerden sakınması şarttır. Biliyorsunuz, Trump, özetle, “Türkiye Suriye yönetimini ele geçirdi” diyen, Erdoğan’dan övgüyle bahseden bir konuşma yapmıştı. Bu sorulduğunda, Cumhurbaşkanı, “Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde” diyerek onayladı. (20 Aralık)

Hemen ertesi günü Dışişleri Bakanı Fidan Fransız TV’sinde aynı soru sorulduğunda, “Suriye’de yaşanan hadise, Türkiye’nin 'ele geçirmesi' olarak nitelenemez. Suriye halkının yönetimi ele geçirmesidir” diye cevap verdi. (21 Aralık)

Fidan 10 Aralık’ta da Al Jazeera TV’de “asla Suriye’yi yönetmek istemeyiz” diye konuşmuştu. Doğrusu elbette bu diplomatik dildir.

Bunun yanında, “bu sınırlar dar geliyor… Birinci Dünya Savaşı farklı bitseydi Halep, Şam bizimdi” veya “Musul 82. Kerkük 83. Vilayet… Kudüs’ün fethi yakın” gibi sözler, söyleyenlerin niyeti ne olursa olsun, öncelikle Arap rejimlerinde kuşku ve tepki çekecek beyanlardır.

Ahmet Davutoğlu’nun T24’te Cansu Çamlıbel’e verdiği mülakatta “bizim bu anlamda dikkatli olmamız lazım. Araplardaki İran alerjisine benzer bir Türk alerjisi doğmasına asla izin vermemek lazım” uyarısı son derece önemlidir.

Tecrübeyle sabittir, Erdoğan’ın 2012’den itibaren Arapların iç işleri hakkındaki konuşmaları, “topunuz bir Türkiye etmezsiniz” söylemi, Arapları aleyhimize çevirmişti, hatta Körfez ülkeleri gayri resmi ticari ambargo koymuştu.

Yeni Suriye’yi Suriyeliler ayağa kaldıracak; Türkiye ve Arap ülkeleri yardımcı olacak, Batı sermayesi gerekecektir.

YORUMLAR (235)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
235 Yorum
  • Doğan ilbaz / 24 Aralık 2024 11:07

    Yine CHP .İktidar tüm yayın organlarıyle haksız bir şekilde Chp' ye saldırıyor.Suriye de henüz netlik yok.Zafer naraları geri tepebilir.

    Yanıtla (4) (0)
  • zaloglu / 24 Aralık 2024 21:39

    Biraz beyni olan CHP nin iktidar olmadığını bilir, iktidarı eleştirir. Troller Akp nin tek savunucusu kaldı. Oda ekmek parası. Helalmi dersen değil.

    Yanıtla (2) (0)
  • Bedrettin Keleşyimur / 24 Aralık 2024 15:52

    Tarihi Hicaz Demiryolu gündeme gelmelidir. İstanbul'dan başlayarak Anadolu Şehirlerinden geçen Hicaz Demiryolunun en önemli uğrak noktası da. Şam'dır. Haccın şartlarından birisi de, " yol güvenliğidir" Bu güvenliğin sağlanması, başta Suriye olmak üzere 5 milyon 800 bin km2'yi bulan 18 Ortadoğu ülkesinde güvenliğin sağlanması demektir. Hicaz Demir Yolunun tekrar hayata geçmesi için bütün İslam Ülkelerinin ortak katkısını ihtiyaç vardır.

    Yanıtla (7) (10)
  • Okur / 24 Aralık 2024 16:16

    Bağdat demiryolu yapılırken hattın iki tarafındaki 40 ar km arazideki yer altı ve yerüstü zenginliklerini (petrol ve diğer madenler) alman ve fransızlara terkeden Osmanlı nın bu hat için yüklü miktarda borç aldığını, sonra bu borçların ülkeyi batırdığını, bölgeyi ingilizlere terketmek zorunda kaldığını hatırlatırım. Derdiniz hac yolculuğu ise hicaza en güvenli uçakla gidilebiliyor. Bilgi eyidir.

    Yanıtla (23) (2)
  • Metin / 24 Aralık 2024 22:58

    Sayın Okur, o hicaz demiryolu askeri amaçlı idi. Aslında yine askeri amaçlı bir ağ örebilirler isteseler. Böylece her önüne gelen ortadoğuya kolay giremez. Ama nerde o zeka!..

    Yanıtla (0) (2)
  • MC / 24 Aralık 2024 17:42

    Siz 1500 lü yıllarda kalmışsınız. Artık hacca karayolu ile giden olmaz. 3 saatte Ciddeye inmek varken, 3 günlük yolu kim çeker.

    Yanıtla (13) (1)
  • Bedrettin Keleştşmur / 24 Aralık 2024 18:35

    Elazığ Şehrinden trenle Şam'a, Halep'e, Tebriz'e, Bişkek, Almatı'ya, Taşkent'e vesaire gitmek isterim. Avrupa Birliği ülkeleri bunu kendi içerisinde hayata geçirmiş. Gezerek, görerek, dokunarak bin yıllık tarihi yaşamak isterim. Halep'te, birçok Harputlu ailenin olduğunu biliyorum. Artık, ayaklarımız yere basmalı. Geleceğe güzel miraslar bırakmalıyız. O sebepledir ki, Suriye'nin terörden arındırılması, güvenliği, Ortadoğu'nun güvenliği demektir. Ecdat, gidemediğin yer senin değildir demiştir.

    Yanıtla (5) (1)
  • Matrakçı... / 24 Aralık 2024 19:44

    Hicaz demiryolu şart ve basra körfezinden irak,Suriye üzerinden enerji ulaşım koridoru..Nerde hareket orda bereket...Bunu dünyaya anlatmalıyız. Guven, huzur, Refah ve konforu herkes önemser..

    Yanıtla (3) (0)
  • Aziz BİLGİN / 24 Aralık 2024 18:19

    Tarihe not düşücü yazılar yazıyorsun Taha bey 35 yıldır yazılarınızı okuyorum

    Yanıtla (1) (1)
  • The end / 24 Aralık 2024 17:54

    Akp işi biliyor. Hangi iş din istismarı. Dinimizin kutsal ve kıymetli kavramlarını degersizlestirdi. Dolayısıyla dinimizi.simdide " ensar" diyerek.akp gitsede dinimiz bunların elinden kurtulsa.insaallah.

    Yanıtla (5) (5)
  • Ahmed 61 / 24 Aralık 2024 17:37

    Güvenli bölgeye razı olmayanlar bilesiniz'ki çok yakında güvensiz bölge kalmayacak(inşallah)

    Yanıtla (7) (3)
  • Demokrasi / 24 Aralık 2024 08:45

    “Suriye’de yaşanan hadise, Türkiye’nin 'ele geçirmesi' olarak nitelenemez. Suriye halkının yönetimi ele geçirmesidir”
    bu yaklaşım devam etmelidir. aksi halde ingiliz gavuru. bu sahiplenmeyi uluslararası bir komploya dönüştürebilir.

    Yanıtla (8) (1)
  • Sever / 24 Aralık 2024 10:21

    Hep onlar bizi tehdit etti. Şimdi biz tehdit edeceğiz. Diyeceğiz ki; “Şam Kudüs’ün kapısıdır.” Şam fethedilince Kudüs de kurtulur. Bu hep böyle olmuş, yine böyle olacaktır.
    Çok daha büyük adımlar göreceğiz.
    Türkiye için bu daha başlangıç..
    Hazır olalım..

    Yanıtla (1) (28)
  • XXX / 24 Aralık 2024 17:26

    Sayın sever; herhalde derin bir uykuda ve çok rüya görüyorsun. Ya da bu dünyada yaşamıyorsun galiba.

    Yanıtla (19) (2)
  • A.Derin / 24 Aralık 2024 16:36

    PKK silah bırakıp dagilmadikca, mültecilerin büyük bir kısmı ülkesine donmezse ortada Türkiye'nin zaferi diye bir şey göremem..

    Yanıtla (9) (0)
  • Ahmed 61 / 24 Aralık 2024 14:12

    "Suriye'de zafer'mi?"Bu zafer değilse, ya zafer nedir?Bölge abd nın,rusyanın, İran'ın,pasif duruma gelmesinin değeri okadar büyük'ki bunu hep beraber göreceğiz.Türkiyenin mültecilere sahip çıkmasından dolayı bir çok devletin'de teveccühünü'de kazanmış buda işimizi daha'da Reis gerçek bir liderdir.

    Yanıtla (9) (43)
  • Ahmed 61 / 24 Aralık 2024 14:30

    Düzeltme "buda işimizi daha'da kolaylaştırmıştır"

    Yanıtla (4) (1)
  • İbrahim Hanif / 24 Aralık 2024 16:31

    Ahirette de ona yoldaş olasın Ahmet!

    Yanıtla (14) (0)
  • A.Derin / 24 Aralık 2024 16:28

    Taha bey, bazı doğru saptamalariniza karşı, bizim laikciler, tanımını size hic yakıştıramadım, ben sizin laiklige inanan biri olduğunuzu düşünürdüm, yanılıyor muyum?

    Yanıtla (8) (0)
  • Pirireis / 24 Aralık 2024 13:12

    Suriye’de oluşacak imar ve üretim yapılanmasının en büyük tedarik ve imalatçılığı, bizim ülkemiz tarafından yapılacak, kuşkum yok. Ama bu durumda fitne ve fesat ile rant paylaşımında ki sorunlarda AB ülkelerin tek silahı toprak genişlemesine gider söylemleri olacaktır. Bunun için abi lik değil, imar ,
    Üretim ortaklığını öne çıkarmak mantıklı olur.

    Yanıtla (1) (2)
  • karar okuru / 24 Aralık 2024 14:23

    Peki Suriye'nin imarının maliyetini kim ödeyecek?

    Yanıtla (7) (0)
  • UYSAL DEDE / 24 Aralık 2024 15:18

    Sn.Pirireis anladık anlaya yel değirmeni de bunun suyu nereden geliyor önce yık sonra yap bu nasıl iş kendilerine iş çıkarıp para kazanmak için mi garibanların evini barkını yıkıyorlar o işleri yapacaklar ama o insanlar bu işin bedelini (masraf) neyle nasıl ödeyecek borç verip geri mi alacaksın halkın olan petrol ve gazı beleş mi alacaksın.

    Yanıtla (7) (0)
  • Abdullah / 24 Aralık 2024 16:14

    Adamların ülkesi üçe dörde bölünmüş,kim para verecek de birşey yaptıracak? Biz okullara sabun koyamıyoruz, bütçe tamtakır, dışarıdan borç alıyoruz.Asgari ücretli ete,kıymaya dürbünle bakıyor.

    Yanıtla (10) (1)
  • Okur / 24 Aralık 2024 16:05

    Şu soruları da sormanız gerekirdi:
    1- TC hükümetinin, terör örgütü listesine aldığı HTŞ ile yıllardır ilşiki içinde olduğu karşılıklı açıklamalarla teyit ediliyor. Bu nasıl mümkün ve meşru olabilir? 2- Atatürk havaalanı katliamı mahkumu 9 İŞİDli nasıl serbest bırakılabilir? Suçlu değillerse asıl suçlular nerede? 3- Gaffar Okkan, Tahir Elçi ve polislerimizin katilleri Hizbullahcılar nasıl serbest bırakılıyor? NEDEN?

    Yanıtla (6) (1)
  • Okur / 24 Aralık 2024 15:54

    İktidarın Suriye politikası tam bir fiyaskoydu.Esad'ın gitmesi iyi oldu fakat gelenler Esad'ı aratacak cinsten! Milyonlarca Suriye'liden sadece 20 bininin gitmesi de çok düşündürücü.Esad zalim, savaş vardı! Şimdi ne Esad ne savaş var.

    Yanıtla (10) (1)
  • Volta / 24 Aralık 2024 15:39

    Uzun ince bir yoldayız. Suriye bizim arka bahçemiz değildir. AB de olduğu gibi ekonomik bir birliktelik kurulabilir, buna kuzey Irak da dahil edilebilir.
    Bölge insanları ürettiklerini sınır ötesine sattikça AB deki gibi düṣmanliklarda unutulur.

    Yanıtla (2) (0)
  • ișsiz / 24 Aralık 2024 15:30

    Türkiye nin buradaki rolü çok büyüktür.
    Zaman herṣeyi gösterir, biz arapları ne kadar seviyorsak araplar da bizi 2x fazla seviyor. Yakında tam terside olabilir.
    Ṣam'ın ṣekerinin tadını orta vadede göreceğiz.
    Buradaki en büyük firsat ekonomik olarak kalkınmaktır.

    Yanıtla (2) (7)
  • Murat / 24 Aralık 2024 15:27

    Turkiyenin istedigi oldu degil, ABD ve Israilin oldugu demek dogru olur. Suriyenin ve Hizbullahin ve ayni zamanda Iranin kolunu kanadini yerle bir Eden Israili unutma. Hamasa destek veren Hizbullahin ve Iranin cezasini kesti Israil. Israili hafife alan Iran kaybetti. Demek istedigim Ortadoguda ABD ve Israilin olmadigi plan islemez. HTS vb .olsa olsa figuran. Yarin ne olacagi belli degil. Guclu ne derse o olur.

    Yanıtla (12) (1)
  • karar okunur / 24 Aralık 2024 15:06

    Yeni Suriye Haritasına bakınca gerçek hikaye ortaya çıktı. Herkes ganimetden pay almak istiyor. Türkiye izin verildiği kadar (mezkez yönetim bizde havasında) Suriye´de zafer yaşar. Esad gitti, ama geride birbirine düşman darmadağın bir toplum, ve harabe bir ülke bıraktı. Suriye´nin, Türkiye gibi milli mücadele sonrası küllerinden doğması mümkün değil.

    Yanıtla (6) (0)
  • UYSAL DEDE / 24 Aralık 2024 15:05

    Sn.yazar iyi güzelde Suriye'yi düşünen biri onların rejim karşıtı muhaliflere neden yardım eder ordu kurar aynı şey Türkiye için yapılsa ne olur ben uyardım demekle olmaz Esad'ın gitmesi için kaç lira harcadık muhalif ordunun donanımı maaşlarını kim ödedi/ödüyor öcalanı meclise çağırana teröristleri Ankara'da ağırlayana ses yok çözüm için katkısını istedikler Akademisyene hapis nasıl oluyor bir bilen anlatsın.....

    Yanıtla (4) (0)
  • Bulut / 24 Aralık 2024 14:58

    Zafer değildir müzmin muhalif,okumaya bile gerek yok.

    Yanıtla (3) (0)
  • Turgay / 24 Aralık 2024 14:56

    HTŞ'yi kim eğitti, donattı? Türkiye değil geriye Batı, ABD ve İsrail kalıyor. Ayrıca İsrail Suriye ordusunu ve Hizbullah'ı vurarak HTŞ'nin önünü açtı ve bu durumdan Türkiye kazançlı çıktı öyle mi?

    Yanıtla (4) (0)
  • Tsli / 24 Aralık 2024 09:13

    Sıra Erdoğanda. Öncü kuvvetleri gonderdi. bu cuma sıra Erdoğanda.eee ne diyek bize düşen Allah gabul etsin !!!

    Yanıtla (1) (10)
  • Okur / 24 Aralık 2024 14:55

    Yanında tırlar dolusu $$ ile giderse Suriye de kabul görür. Şu an Suriye nin tek ihtiyacı $$.

    Yanıtla (3) (0)
  • Sever / 24 Aralık 2024 09:55

    Bazıları postallarını çıkartıp kravat takan Ahmet eş-Şara'nın yaşadığı bu tecrübeyi bozulma hatta çözülme olarak görebilir. Şimdiden eleştirilerin başladığını da görüyoruz. Oysa İslam'a ve dünyaya şekillerden ibaret bir gözlükle bakanlar tam da bu yüzden bugüne kadar hiçbir meseleyi çözemediler.

    Yanıtla (12) (4)
  • Mehmet / 24 Aralık 2024 14:51

    HTŞ batıdan tanınma ve daha önemlisi para istiyor , anlayamadınız mı? Yoksa niye şirin gözükmeye çalışsın. Para bulunamaz ise Suriye Afganistana dönecek

    Yanıtla (2) (0)
  • Ty / 24 Aralık 2024 14:48

    Rusların bir sözü acele hareket sinek avlamaya yarar. Dünya, rusya yı ikinci büyük güç biliyordu. Putin bu söze tezat acele hareket ile ukrayna saldırdı yanlış yaptı. Şimdi sıra bizim dünya liderinde. Ama yok hayır o vazifesini yerine getiriyor. Yanlış da, acele de değil.

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 24 Aralık 2024 09:16

    Çok güzel ve makul bir yazı ancak bu tür yazıları iktidar kibriyle ve devlet imkanlarıyla pusulasını kaybetmiş iktidara yahut her yerde ve herkese konuşan bir gevşeklik içindeki muhalefete okutmanız zor. İktidar adalet, eşitlik ve demokrasi zaten lafta var. Nasıl olacak da Suriye’nin çökmüş kurumlarının inşasına yardımcı olacaklar. Ancak beton bina yapabilirler.

    Yanıtla (5) (0)
  • Sever / 24 Aralık 2024 10:24

    Bugün Suriye’de ortaya çıkan halk devrimi, tüm dünyada Suriye halkının bir başarısı olarak görülmekle birlikte, bu başarının arkasında Türkiye’nin uyguladığı sığınmacı ve genel anlamda Suriye politikalarının etkisi olduğu inkâr edilemez.

    Yanıtla (1) (2)
  • Mehmet / 24 Aralık 2024 14:46

    Kel alaka , Rusya ve İran gerekli desteği verebildikleri süre , değil Türkiye , dünyada hiç bir ülkenin politikası Esedi indirmeye yetmedi. Gördük işte. Ne zaman Rusya ve İran Esede biz artık yokuz bittik başının çaresine bak dedi , Esed gitmek zorunda kaldı . Olay bukadar basit .

    Yanıtla (5) (0)
  • Mehmet / 24 Aralık 2024 14:37

    Yani parası olmayan Rusya ve İran’ın durumunu gördük , sonunda zararlı çıktılar . Bizim kar/zarar durumumuz en geç iki yıla belli olur. Benim tahminim biz orada ufak tefek işlere taşeronluk yaparız. Tekrar söylüyorum , yıkılmış bir ülkede kesenin ağzını açan karlı çıkar, hele ülke fakir ve doğal kaynakları sınırlı ise.

    Yanıtla (2) (0)
  • Evrensel Karar / 24 Aralık 2024 14:34

    Üzgünüm ama siyasetçiler tarafından esir alınmış ve bunu kabullenmiş; ayrıca bunun farkına varıp değiştirecek feraseti ve cesareti olmayan bir toplumla karşı karşıyayız. Her görüş kendi mahallesinde diğerlerine düşman bir duyguyla mankurtlaşmış bir durumda yaşamını sürdürüyor. Bu kültürü ve ürettiği insan ve toplum tipini nasıl değiştireceğiz? Asıl sorun burada.

    Yanıtla (0) (1)
  • Okur / 24 Aralık 2024 01:07

    Önce Hz Ömer adaleti

    Suriyeye Filistine ağlıyoruz üzülüyoruz.da:

    Konuşsana müslüman,

    Hiç sesin duyulmuyor!

    Doğu Türkistan, Türk diye,

    Ümmetten mi sayılmıyor?

    #UygurlarSusturulamaz

    #Türkistanda zulüm var.

    #DoğuTürkistanKanAğlıyor

    Yanıtla (41) (9)
  • İlkokullu / 24 Aralık 2024 08:30

    Önce Türkiye'de zulüm gören Türk oğlu Türk kardeşlerine ağla, sonru Kürt komşularına ağla. Sonra da hep beraber bütün dünyanın mazlumlarina ağlayalım.

    Aksi halde tek başına ağlar durursun, kimse duymaz seni.

    Yanıtla (22) (2)
  • TersBakış / 24 Aralık 2024 11:49

    Ağlama gereği ve usulünün evrensel etiğini bulamadığın sürece, hiç birine ağlayamazsın. Zulmü ve mazlumu, dine, kültüre, ırka, coğrafyaya göre ayırırsan, ne islami ne evrensel bir ahlak bulabilirsin.

    Yanıtla (8) (0)
  • İbrahim / 24 Aralık 2024 14:19

    Doğru söylüyorsun. Zekat önce en yakına verilir. Türkiye'deki haksızlıkları görmek tehlikeli. Onun için daha tehlikesiz uzaklardaki haksızlıkları görüyoruz. Bununla beraber ateş nereye düşerşe düşsün önce bizi yakması lazım.

    Yanıtla (2) (1)
  • KARAR OKURU / 24 Aralık 2024 11:50

    Kürdü, Lazi, Çerkezi, bir ağacın dallari, Bu ağacin adı Türk, daha çoktur kolları,Rabbim Filistin'e Doğu Türkistan'a ve Tüm müslümanlara yardım eylesin.zalimlere fırsat vermesin, Müslümanlara feraset versin.Filistine  yıllarca miting yaptı muhafazakarlar,sonrası Andımızı TC.tabelalarını kaldırdılar sessiz kalıp ittifak kurdu mhp.yapsa bir telin mitingi yürüsek ardından ..

    #DoğuTürkistanKanAğlıyor

    Yanıtla (1) (2)
  • İbrahim / 24 Aralık 2024 14:15

    Mustafa Kemal de Medreseleri Zaviyeleri Halifeliği Şeriye vekaletini. İslamın her türlü şeairini yanın toplumsal hayattaki görünen yüzünü kaldırmıştı. En sonunda da 28 Şubatta rezil anlayışın gözüne bacımın örtüsü battı. Tükrüğe acıdık tükürdüğümüz yüzlerine. Nerdesin Akif.

    Yanıtla (1) (3)
  • İbrahim / 24 Aralık 2024 14:10

    Eskiden diplomatları olurdu. Biraz eli ayağı düzgün yorum yapan. Onlar da öldü galiba. Sermayeleri tükendi. Günceli yakalamaktan uzaktalar. Kendilerini hala Mustafa Kemal veya İsmet zamanında ve şartlarında sanıyorlar. Bir de kapalı devre yaşıyorlar konuşuyorlar izliyorlar. Belirli alanlarda yaşıyor topluca belirli tvleri seyrediyor ve belirli gazeteleri okuyorlar. Olacak o kadar. Chp hareketli mezardır. Dirilmesi zordur.

    Yanıtla (1) (17)
  • Ağah / 24 Aralık 2024 11:50

    Sratejisi olmayan bir taktik, politikası olmayan bir strateji CHP'nin dış politika paradigması kurmasını mümkün kılmadığı gibi, dış politikayı da salt konjöntürel ve "hedef kitlenin" beklentilerine göre ayarlanan basit bir alana dönüştürüyor.Ne zaman, hangi şartlar altında, nasıl ve hangi araçlarla Suriye rejimi ile normalleşmenin "çözüm"getireceği hakkında kapsamlı bir muhakeme yapamayan bu dış politika çıkışı, CHP'nin bütün dış politika konularında savrulma yaşamasını da beraberinde getiriyor.

    Yanıtla (4) (10)
  • İbrahim / 24 Aralık 2024 14:05

    Boş ver. Her zamanki halleri. Nasıl olsa iktidar şansları yok. 1930larda gezinip avunuyorlar. Hoşgörmen lazım. Ne de olsa 70 yıldır iktidar olamamış bir partiden bahsediyor. Yani şu anda 70 yaşından daha küçük olanlar ki insanların çoğu onları hiç iktidarda görmemiş. Hayalci olmaları normal.

    Yanıtla (4) (11)
  • Necmi uğurlu / 24 Aralık 2024 09:23

    Sn Akyol yüreğine kalemine sağlık. Türkiye'de çok ciddi bir grup var, islam ,din, milliyetçilik hamaseti ile meydanlarda boy gösteriyor bunların ne islam ne de milliyetçilik konusunda hiç bir derinliği olmadığı belli. Halep, hama, humus bizim olmuş plakaları bile belli. Ya etmeyin euylemeyin saba yedirirler mi? Adamlar yapay zekayı bulmuş robot teknolojisi ile karşına tek asker çıkarmadan ülkeni işgal edecek kapasitede sen ise hala türbelerden yatırlardan medet umuyor,

    Yanıtla (28) (2)
  • Matrakçı... / 24 Aralık 2024 13:46

    Evet doğru bi takım hayalci kesim vat..Ama solcumsu motivasyonla Milletin Tarihi değerlerine ve Milletin temel dinamikleri olan orf ve kültürüne mesafeli olup bati taklitçi hatta daha ötesi gölge tipler yok mu..Türk Milleti lehine amasiz mamasiz net duruş görebiliyormuyuz.?..Oysa Akil,Zeka ve asimetrik diplomasi ıie yeri geldiğinde de CESUR olmak gerekiyor. Bu Dunyada hic bir ulke digerini sevmez herkes çıkarına bakar..

    Yanıtla (2) (7)
  • Mustafa / 24 Aralık 2024 13:21

    Sayın yazar, bugünkü yazınızın çoğuna katılamıyorum maalesef! Hangilerine ve neden diye sormayın. Çünkü vereceğim cevaplar bana ayrılan bu kutucuğa sığmaz... Bir şeyi özellikle belirtmek isterim "laikçiler" diye bir ifade kullanmışsınız, laikçilik ; itici, küçümseyici bir tabir, bunun yerine "seküler anlayışa sahip vatandaşlarımız" ifadesi çok daha şık olurdu kanısındayım. Atatürk'ü severim ama Kemalist değilim, Laiklik benim için çok değerli, ancak laikçi değilim...saygılar

    Yanıtla (11) (1)
  • O / 24 Aralık 2024 13:17

    O mu sana abi diyor yoksa sen mi kendini abi ilan ettin? Iste butun mesele bu!

    Yanıtla (0) (0)
  • fafa / 24 Aralık 2024 13:00

    Bence Tramp'ın sözlerinin her kelimesinde tehdit,üstümüze sorumluluk yükleme ve suçlama daha önde,ben övünülecek bir şey görmüyorum.Amerika bundan sonra ne yapacak ona bamak lazım.

    Yanıtla (3) (0)
  • BirOkur / 24 Aralık 2024 12:57

    Türkiye devletinin bir Suriye politikası varsa o uygulanmalı. Erdoğan’ın ağzından çıkanın politika olduğu dönemlerin zararlarını unutmadık.

    Suriye Türkiye için bir dış politika unsurudur. İç politika malzemesi olması burada bir kaosun oluşmasına yol açıp, kazanım olarak görünen şeyleri dahi kaybettirebilir. ABD İsrail bölgede 4 bölmeli bir devlet kurulmasını isteyecek. Suriyeliler kazanımlarını masada kaybetmesinler. Uyanık olsunlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • orhan / 24 Aralık 2024 12:32

    ben eskilerden öğrendim en kötü devlet devletsizlikten iyidir. orada ne asker ne polis ne adliye düzen içerisinde değil iktidarda olanlan bu durumu nasıl yerleştirecek görmemiz lazım. zaman ilaçtır zaman çözümdür.

    Yanıtla (0) (0)
  • Halil Akıncı / 24 Aralık 2024 12:28

    Suriye hakkında birinci gerçek YPG aracılığı ile İsrail(ABD) gibi güçlü bir devletle komşu olduğumuzdur
    İkincisi, YPGnin bu ülkelerle ilişkisinin stratejik niteliğidir.Kürtler ABDyi, ABD (İsrail)de Kürtleri tek güvenilir ortak olarak görmektedir,.Üçüncüsü, parçaların birbirine bağlanması ile kurulan Suriye’deki dış bağlantılı merkezkaç güçlerin varlığıdır.
    Dördüncüsü, ordusuz bir merkezi hükümetin toprak bütünlüğünü sağlayamayacağıdır.Üstelik Mevcut iktidar HTŞnin güvenilirliği şüphelenir.

    Yanıtla (1) (0)
  • Ağah / 24 Aralık 2024 11:54

    Olmaz ki, gerçeklerden bu kadar kopuk siyaset yapılmaz ki! Özgür Özel gibi bir Genel Başkana, ancak Deniz Yücel gibi bir parti sözcüsü yaraşır!
    CHP Sözcüsü Deniz Yücel, "Yüzünüzü medeni dünyaya dönmeniz gerekirken, 'Yurtta sulh, dünyada barış' ilkesini unutup yüzünüzü Ortadoğu'ya döndüğünüzde karşınıza CHP çıkar" dedi.
    Bilgisizlik ve toyluk mu, teslimiyet mi, yoksa gözbağcılık mı bu?
    Sahi ne diyor bu şaşkın?
    -ABD'ye ya da Batı'ya teslimiyet mi?

    Yanıtla (1) (3)
  • ÖMER KUTALMIŞ / 24 Aralık 2024 11:50

    Kaos kurulu düzenlerin, dengelerin yıkıldığı yeniden denge ve düzen kurulduğu dönemdir. Kaos beraberinde fırsatlarla ve risklerle gelir. Kaos ortamında, ortamı iyi okuyan ve uygun tavrı gösterebilen ya az zararla yada karla kaostan çıkar. Suriye'de de durum aynısıdır. İktidarın iç siyasette yaptığı irrasyonel uygulamalara bakarak benzeri burada da olabilir mi endişesi taşımakta makul karşılanmalıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • TersBakış / 24 Aralık 2024 11:41

    Genç nesil bilmez. İşte tarihi örnek: Sovjetler birliği dağıldığında, Türk Yüzyılı söylemi moda olmuş, millyetçilik tavan yapmış, Özal sözde ağabey olmuştu. Az, uz, dere, tepe düz gittik, 30 küsür sene sonra sözde bir alfabede anlaştık (mı?). Başka? Bir ortak pazar bile kurulamadı. İpek yolunun patronu Çin. Ortaya çıkan otokratların üzerinde Rusyanın ağırlığı hala Türkiye'den baskın. Dostlar alışverişte görsün usulü, ara sıra zirve toplayıp, boy yarıştırıyorlar. Nitekim itidal, itidal, itidal!

    Yanıtla (0) (0)
  • HAYRETI MUCIP / 24 Aralık 2024 11:28

    Bizim SMO. nun elinden tutmamız dahil her şeyimiz yanlıştır , arabuluculuk yapacak taraf tutmayacaktık, doğru olan oydu.
    Siyasi iktidar ise her konuda olduğu gibi 'tarihin doğru tarafında durduk ' gibi göz boyamaya yönelik tutum ve davranışlarla , yalanlarla meseleyi durmadan suistimal edip duruyor , bu gidiş hayra alamet değildir, bunun cılkı çıkacaktır!
    CeHaPe ise kendi muhtaç dede başkasına himmet ede !

    Yanıtla (2) (1)
  • Murat / 24 Aralık 2024 11:25

    Tebrik ve teşekkürler…

    Yanıtla (0) (0)
  • Fethullah / 24 Aralık 2024 11:14

    Sonuçta,doğru politikalar sayesinde Türkiye kazanmıştır,Araplar ne zaman lehimize oldular ki?Bütün arap ülkeleri Müslüman toplumlarını savunma konusunda bir Türkiye etmez vesselam.

    Yanıtla (0) (1)
  • İbrahim Hanif / 24 Aralık 2024 10:59

    Birileri tarafından şişirildikce egoları daha da şişen ve bir türlü tatmin olamayan Don Kişotvarı fetihci zihniyetin yakında duvara toslayacağı, Midyad'a pirince giderken evdeki kurtlu bulgurdan da olacağı gün gibi aşikar. Trump gibi bir megolamanın dümen suyuna gitmek, intihardır. Ama, bir türlü akillanmayacagiz gibi görünüyor.

    Yanıtla (10) (0)
  • İbrahim / 24 Aralık 2024 10:57

    Merak etmeyin sayın yazar. Zaten Chp tabanı da aynı. Her gün yorumlarını okuyoruz. Burada. Genel itibariyle doğru dürüst fikir yok. Slogonik ifadeler suçlayıcı ifadeler yani kompozisyon terimi ile beylik ifadeler çok. Halbuki bu fikirsizlik demektir. Beylik ifadelerden puan kırılır. Hem üslupta hem de içerikte farklılık dolgunluk olgunluk aranır. Ama ara ki bulasın. Üstüne üstlük bir de insanları kitap okumamakla suçlamaları yok mu tam evlere şenlik. Yani taban ne ise tavan da aynı.

    Yanıtla (0) (3)
  • Felix Shancez / 24 Aralık 2024 10:47

    Ev sahipleri "asgari ücret zammını" bekliyorlar "kira zammı" için, sizin derdiniz suriye de suriye.

    Yanıtla (3) (0)
  • ihsan canpolat / 24 Aralık 2024 10:42

    taha abi bi güncelleme yapmak lazım bu tezer anlaşıldı ve aşıldı yeni durumu izah etmiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • İlker / 24 Aralık 2024 10:35

    Suriye'de ABD,Rusya ,İran ve İsrail politikalarına karşı Türkiye 'nin istediğine yakın bir politika kazanımı oldu.

    Yanıtla (1) (2)
  • O k u r / 24 Aralık 2024 10:24

    Alt gelir grubu emeklilerin, 17 bin lira maaş ile hayatta kalma savaşı veren asgari ücretli milyonların feryatlarına,
    Suriyede olanlar (zafer) ilaç gibi geldi..!
    Ben ömrü hayatımda böylesi bir gelir adaletsizliğini ve milyonların böylesi bir açlık ve yoksulluk feryadı ettigi hâlde, sağır rolü yapıldığını hatırlamıyorum.
    Merhamet yahu...

    Yanıtla (6) (0)
  • Neli / 24 Aralık 2024 00:32

    Suriye, ismi aynen devam etse bile, eski değil yeni bir devlet olacak. Sınırları, yönetimi, komşularla ilişkileri, kurumları değişecek. Ne İsrail ne de Türkiye çıkar Suriyeden. Dolayısıyla gelişmeleri beklemek gerekecek.

    Yanıtla (8) (1)
  • Sever / 24 Aralık 2024 10:17

    Bir an önce, Fırat’ın Doğu’su temizlenip, İsrail yayılmacılığını durdurmak için harekete geçilmelidir.
    Türkiye-Suriye-Lübnan arasında çok acil ortak askeri/savunma anlaşmaları yapılmalı, Suriye ve Lübnan hava savunma sistemleri ile donatılmalı. Bu işbirliği ve savunma hali hem karada hem Doğu Akdeniz’de olmalı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sever / 24 Aralık 2024 09:57

    İslam dünyasının öncelikli probleminin emperyalist işgaller kadar, bu sömürüye çanak tutan "ırkçı ve bağnaz anlayışlar" ile "dinin aşırı yorumundan" kaynaklanan, muhtevayı değil şekli önceleyen ilkel yaklaşımlar olduğunu ağır tecrübeler sonucu anlaşıldı.

    Yanıtla (9) (1)
  • Fikri Söyle / 24 Aralık 2024 09:52

    Suriye ye girsende batı sermayesi olmadan olursun evdeki bulgurdan da.
    Ekonomik olarak planın ne onu önce bi sen belirle bakalım önce.
    Transit yolun açıldı cepte biirr..
    Ondan sonrası NEEE???….

    Yanıtla (6) (0)
  • Türkoğlu / 24 Aralık 2024 09:48

    İşleri incelikle ve ustalıkla götürmüyoruz gibime geliyor. Sanki paldır küldür, etrafı rahatsız edecek şekilde ilerliyoruz. Fazla abanıyoruz.

    Yanıtla (14) (2)
  • serçe / 24 Aralık 2024 00:41

    Suriye de Esad'ı devirmek için Erdoğan milyarlarca dolar harcadı
    Kendi söylediklerini doğru kabul edersek 100 milyar dolardan fazla harcanmış olmalı.
    Milyonlarca sığınmacı da Türkiye'ye yerleşti.
    Esad devrildi Türkiye ne kazandı.
    HŞT nin iktidara gelmesinin bize ne yararı var.
    Zafer bunun neresin de bir anlatsın lütfen.

    Yanıtla (62) (18)
  • Sever / 24 Aralık 2024 08:03

    SSCB dağılıncaya kadar yarım asır boyunca Almanya, "Batı Almanya" ve "Doğu Almanya" diye iki ayrı devletti. Sovyetler çökünce Batı Almanya, sosyalist rejimle yönetilen Doğu Almanya’yı bedeli mukabili markla satın aldı. Başşehri de Bonn’dan savaş öncesi payitaht olan Berlin’e taşıdı. O gün kimse, Almanya’ya "yeni Almancılık yapıyorsun!" demedi!..

    Yanıtla (0) (2)
  • Etem / 24 Aralık 2024 15:24

    Sever; yani diyorsun ki Suriye bir Türk yurdudur ve orda Türkler yaşıyor. Bir benzetme yapta elle tutulur bir yanı olsun.

    Yanıtla (4) (0)
  • İlkokullu / 24 Aralık 2024 08:22

    Türkiye'nin tek kazancı sayıları milyonlarla ifade edilen Suriyeli mülteciler. Bunun neresi kazanç diyorsanız;

    Milyonlarca suriyeliye Türkçe konuşmasını öğrenmişler. E n'olmuş? Tekstil ihracatçıları Birliği başkanı üyelerini Suriye'de yatırıma çağırıyor. Hazır Türkçe konuşan işçi varken bu fırsatı kaçırmayalım. Hem Suriye lojistik bakımından da Mısır'dan çok daha avantajlı diyor.[Kaynak: dünkü Türkiye gazetesi 3. Sayfa haberi:)))]

    Yanıtla (4) (12)
  • tavşan. / 24 Aralık 2024 10:47

    10 milyona yakın kişiyi yerinden yurdundan ediyorsun 600 bin kişi bu arada öldürülüyor
    Bir ülkenin tün ekonomik kaynakları yok ediliyor
    ve siz
    Ucuz iş gücü var Türkçe öğrendiler diye kazanç hanesine yazıyorsun. Bravo ilk okullu.

    Yanıtla (6) (0)
  • İbrahim / 24 Aralık 2024 14:26

    Ucuz işgücü ifafesi ne yazık ki haksızlıkla övünmedir. İnsanlar muhtaç diye emekleri sömürülemez. Tam tersi bir an önce zor durumdan kurtulsun diye yardım edilir. Dinimizin emri budur. Suriyeliler eksik fiyatla çalıştıkları işlerin verilmeyen haklarını mahkemei kübrada alacaklardır.

    Yanıtla (0) (0)
  • İlkokullu / 24 Aralık 2024 16:40

    Bence Türkiye gazetesi İTHİB başkanının tekstil firmalarını Suriye'de fabrika kurmaya çağırması haberini 3. Sayfa 1. Haber yapması gayet yerinde. Ama MÜSİAD'ın ince espriden haberi yok galiba ki Suriye'ye çıkarma yapıyorlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Zaptiye / 24 Aralık 2024 09:39

    "Zafer Partisi gelecek, sığınmacılar gidecek..." Yine geç kaldın Ümit Özdağ...

    Yanıtla (7) (10)
  • Necmi uğurlu / 24 Aralık 2024 09:26

    Ortadoğuyu işgalden osmanlıyı diriltmekten bahsediyorsun.. Allah rızası için ayaklarınız
    yere bassın bu sanayi ile bu eğitim seviyesi ike bu teknoloji ile sen neyin peşindesin..gelişmişlikte dünya sıralamasında sonlarda sürünüyorsun..hsngi ekonomiyle hsngi akıl ile hsngi savunma gücüyle ortaya çıkıyorsun..

    Yanıtla (22) (4)
  • Nurettin yılmaz / 24 Aralık 2024 01:01

    Sayın Akyol, yazınızın her parafrafina muhalif cevap yazılabilir, amma; Emevi ideoloji onderlerine saygı sunma gibi algilacak bir " ibadet " gösterisi hevesi ve gayretini görünce, diyorum ki: orta doğuya barış gelmez.

    Yanıtla (34) (7)
  • Sever / 24 Aralık 2024 09:05

    Türkiye savaşmasını da barışmasını da çok iyi bilen Osmanlı'nın evrensel paradigmasına ve imparatorluk reflekslerine sahip bir anlayışla hareket ediyor. Bu cihanşümul asabiye, Türkiye'nin hem en büyük avantajı hem de en büyük silahı. Dolayısıyla Türkiye, Suriye'deki savaşı kazandığı gibi barışı da kazanacaktır. Bundan şüphemiz yok.

    Yanıtla (3) (31)
  • Hikaye / 24 Aralık 2024 13:20

    Hayrola...Bir türbeyi korumaktan acizler mi refleks verecek.Bıkmadınız bu boş hayalerden.Türkiye güçlü refleksler verebilecek ülkedir ama bu refleksleri harekete geçirebilecek sağlam yönetimler gereklidir.

    Yanıtla (3) (0)
  • ido / 24 Aralık 2024 09:26

    Nuretin yılmaz ,
    doğru dersin , orta doğu halkları bu kafada olduğu sürece gelmez.

    Yanıtla (6) (1)
  • ido / 24 Aralık 2024 09:21

    Vay o kendine ''İSLAMİ SENDİKA''
    diyenlerin haline ki onlar açlık sınırı hak vermeyi bile çok görürler.
    Hem Allah, rızık husûsunda bazınızı bazınızdan üstün kıldı. Böylece üstün kılınanlar ise, rızıklarını (kendileriyle eşit dereceye gelecek şekilde) ellerinin altındaki kölelerine verici değiller ki, artık onda (o rızıkta) kendileri müsâvî olsunlar. (Onlar kendi köleleriyle eşitliği kabûl etmezken, nasıl oluyor da Allah'a eş tutup ortak koşuyorlar?)Şimdi Allah'ın ni'metini bilerek inkâr mı edi

    Yanıtla (7) (1)
  • Bayram / 24 Aralık 2024 09:14

    Suriye sorunları derin ve çetindir, bir ülkenin tek başına başarabileceği bir durum değildir.Erdoğan’ın sebep olduğu ekonomik sorunları ile boğuşan Türkiyenin bu yükün altından kalkması mümkün değil.

    Yanıtla (13) (1)
  • Cüneyt / 24 Aralık 2024 09:13

    Türkiye Suriye’de sosyolojik gerçeklere göre ciddi, bilimsel , uzmanların görüşleri doğrultusunda hareket etmiş, halkın nabzını tutmuş ona göre çalışmış ve başarıda katkısı olmuştur.Ama aynı iktidar, 31 Mart mahalli seçimlerinde halkın feryatlarını kulak tıkamış il, ilçe başkanlarının çoğunun, belediye başkanlarının çoğunun, milletvekillerinin çoğunun oluşturduğu duvarları yıkıp halkla buluşamadığı için hezimete uğramıştır.

    Yanıtla (3) (0)
  • HAZIN / 24 Aralık 2024 09:13

    Putin ve Ali Hamaney i unutmamak lazim .Gelecek günler bTurkiye için önemli.Turkiye Suriye gibi Ülkeyi taşıyamaz.. Birakmazlar

    Yanıtla (4) (1)
  • ido / 24 Aralık 2024 09:09

    Karar haberin sayesinde Sisi sarayının videosunu görme şerefine nail olduk , milletin sarayıdır demiş....binlerce yıl geriye gittim Firavun aklıma geldi.....

    Yanıtla (4) (0)
  • ido / 24 Aralık 2024 08:59

    Elimizde sadece vekaletname var desek daha doğru olmaz mı?

    Yanıtla (4) (0)
  • Barut Osman / 24 Aralık 2024 08:33

    Bu 'zafer'falan değildir..Bu ülkelerin tamamı İngilizler tarafından Osmanlıdan koparılıp kurulan 'suni'devletlerdir.Bunları o gün böyle kuranlar şimdi de böyle kuruyorlar ve geleceği belli olmadığı gibi her an değişebilcek yapılardır...Gerisi masal..

    Yanıtla (17) (1)
  • okur 41 / 24 Aralık 2024 08:17

    Esad'ın devrilmesi ülkemizdeki hangi sorunu çözecek, enflasyonu mu düşürecek? Evrensel hukukun uygulanmasını mı getirecek? eğitim sisteminin düzelmesine mi vesile olacak? tarımın iyileşmesine mi yoksa sağlık sisteminin kötü gidişine mi faydası olacak? emekli ve asgari ücretlinin alım gücünü mü iyileştirecek? ülkemdeki bu sorunların iyileşmesine vesile olmayan bir şeye zafer demek ne kadar mantıklı? bir tek PKK nın zayıflatılması ve dağıtılması konusunda akıllı davranılırsa faydası olacak.

    Yanıtla (10) (1)
  • İlkokullu / 24 Aralık 2024 08:13

    Sayın Taha Akyol Hocam!
    Bir mantık sorusu;
    Güçlü tarafta olanın eli güçlü müdür?

    Benim cevabım, güçlüden yana olmak eli güçlendirmez! Güçlendiğini sanmak büyük yanılgıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • Fani / 24 Aralık 2024 08:07

    Yaşlanma dan önce akıllanmak olduğunu söyleyen biri size neyi anlatmak istiyordur. Biz daha neler yaşayacağız bilen varmı acep.

    Yanıtla (0) (0)
  • Abbas / 24 Aralık 2024 08:04

    Neyin zaferi . Ortada kalan Süleyman Şah mı zafer. PKK ya bırakılan Fırat'ın doğusu mu zafer. Üç Beş bin askeri olan HTŞ den umut dilenmek mi zafer. Nerde Kore'de Çini perişan den Türk Paşaları Nerede ABD yi Avrupa yı Yunanı pataklayıp Kıbrıs'ı alan Lider. Her akşam çubukcular dan hayaller masallar dinliyoruz o kadar..

    Yanıtla (1) (0)
  • Sever / 24 Aralık 2024 08:02

    Ankara, kısır laflara aldırmadan: Tek Millet İki Devlet, Tek Ümmet İki Devlet, Çalışmalarını nakış nakış işlemelidir.
    Ankara, iyi gidiyor. Şu Suriye olayı, asrın zaferidir.
    Bunu elbette Kudüs takip edecektir. Sn. Devlet Bahçeli, doğru söyledi: Şam, Fethedilmişse; Kudüs’ün fethi de yakındır!!!..

    Yanıtla (0) (4)
  • Hasan Ali / 24 Aralık 2024 07:57

    Evet, AKP sonunda hedefine ulasti ve Esad düstü. Peki bunun bize maliyeti ne oldu? Ülkede 6-7 milyon civarinda, ezici cogunlugu kalici olan egitimsiz, mesleksiz, Türkce bilmeyen Suriyeli, verilen yüzlerce sehid, harcanan 200 milyar dolar, ileride ülkenin Türk kimligini yok etme potansiyeline sahip bir demografi ve IDLIB'te bakmak zorunda oldugumuz 3 milyon insan. BATI Suriyeye bir Euro bile harcamak istemedigi icin bizi Suriye enkazi ile basbasa birakti. Maalesef bu bir zafer degil, cöküs

    Yanıtla (4) (0)
  • Karar okuru / 24 Aralık 2024 06:28

    Sayın Akyol, "Bizim laikçiler..." ifadeniz dil sürçmesi değilse problemlidir. Laiklik, "laikçilik", "bizim laikçilik" v.s şeklinde sulandırılmasına imkan ve gerek bulunmayan açık bir kavram, olmaz sa olmaz bir yoldur. Sizin çapınız ve deneyiminizdeki bir düşünürün başta radikal dincilik ve radikal milliyetçilik-ırkçılık olmak üzere aşırı ideolojilerin en büyük yanıltıcılar ve problemler olduğunu bilmeyeceğine inanmakta zorlanırım. Laiklik asla bu tür ideolojiler arasına konulamaz. Saygılarımla.

    Yanıtla (4) (0)
  • Kaya / 24 Aralık 2024 05:50

    Suriye’de ki toz duman arasında İsrail’in rolünden hiç bahsedilmiyor. İsrail istediği, gerekli gördüğü kadar Suriye toprağına çökmüştür. Hiç bir güç onları asla ordan çıkaramayacaktır. Ve bunu başarmalarına biz engel olamadık. Arap ülkelerinin tamamı Arap milliyetçiliği nedeniyle bizim ileri-geri konuşmamızdan hoşlanmaz.Fidan sahada gayet ustaca ve başarılı. Ancak hava puslu. Neye evrileceği bize değil daha çok ABD/israil’e bağlı. CHP için söylenecek söz; askerleri iyi, komuta soru işareti.

    Yanıtla (1) (0)
  • RmzN / 24 Aralık 2024 04:59

    İşte biz buyuz, ifrat ve tefrit; yani ortası yok normalimiz yok maalesef, ama burada muhalefet suçlu değildir, iktidar ve özelinde akp gen. başkanı yalan söylüyor biz yaptık diyor işte vahim olan bu aşağılık dildir ..

    Yanıtla (2) (0)
  • AHMET GÜLÇUBUK / 24 Aralık 2024 04:15

    İktidar kalemşörleri yakında suriye zaferi için Sn.Erdoğan a Gazilik ünvanı verilmesi ni teklif ederlerse şaşmamak gerekiyor...100 yıl sonra yeni toprak edindik diyecekler.

    Yanıtla (0) (0)
  • Demokrat hukukçu / 24 Aralık 2024 03:26

    Tarihçilerin,uluslararası ilişkilercilerin ve dışişleri mensupları ile politikacıların Ortadoğu ve Suriye konusunda ahkâm kesmeden önce mutlaka okuyup baştacı yapmaları gereken mükemmel bir kitap var.David Fromkin"Barışa Son Veren Barış".Ben bugünlerde ikinci kez okuyorum.Sn Akyol okumadıysanız mutlaka okuyun. Suriye bugüne nasıl geldi? İngilizler Ortadoğu'yu nasıl böldü?Osmanlı nasıl çöktü? 1.Dünya Savaşı, Kanal harekatı,İttihatTerakki,Enver, Cemal,Arap ihaneti,Suriye'nin kaybı vs.

    Yanıtla (2) (0)
  • Demokrat hukukçu / 24 Aralık 2024 03:13

    Sn Akyol yine orta yolcu, mutedilve tarafsız bir yazı tebrikler.Dünya yerinde durmuyor,sürekli bir devinim içerisinde.Emperyalist Batı ve Rusya boş durmuyor ve sürekli birbirleri ve diğerleri ile cedelleşiyor.Türkiye de ehil olmayan ellerde zayıf ekonomisi ve bir yanlış bir doğru dış politikasıyla birşeyler yapmaya çalışıyor.Önce kaybediyor,kaybettim demiyor,sonra eşeğini geri buluyor ve azıcık kazanıp zafer diye seviniyor.Geleceği kimse bilemez.Ancak tahmin eder.Bakalım ne olacak.Görecegiz.

    Yanıtla (1) (0)
  • Halit Arslan / 24 Aralık 2024 03:08

    Sayın Akyol Türkiye’nin hiç rolü yoktur demek biraz aşırı bir yorum ?enazından
    İdlibe Rusya İran ve Esad kaç kez saldıracak tı ve Türkiye çeşitli bahanelerle hep engel oldu yok yeni göç vesaire idlib düşseydi bugün bu Zafer asla olamazdı ben Avrupa başını takip ediyorum söylenene göre mit bayaği tardım etmiş tabiki ağizlarını tam doldurup söylüyomuyorlar,inşallah bundan sonra Suriye’ye huzur ve demokrasi nasip olur
    Slm ve Saygılar

    Yanıtla (0) (0)
  • SanalKıreş / 24 Aralık 2024 02:55

    Salih Müslim ismi medya aracılığıyla piyasada ilk duyulduğu zaman kimlerin yaptığı analizler gerçeğe daha yakın çıktı ise bu yeni durum hakkında aynı kişilere kulak vermek gerekir.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 24 Aralık 2024 02:37

    Son paragraftaki beklentilere karşılık olaylar şu şekilde tecelli edecek: Trump ve Putin yüzünden Avrupa ülkeleri paralarını Suriye'ye değil, silahlanmaya harcayacaklar. "Suriye aman demokratikleşip bizim tebamıza kötü örnek olmasın, Süryani Baasının yerine bir Sünni Baası gelsin yeter, Türkiye'ye de güzel örnek olur." diyen petrol zengini Arap şeyhleri ve kralları Suriye'de karışıklığın devamını isteyecekler. İsrail-Pentagon malum. Türkiye Suriye'de kalakalacak.

    Yanıtla (2) (0)
  • Hasan Erzincan / 24 Aralık 2024 02:07

    Gazze için 1 Ocak’ta miting çağrısı var. Bilal Erdoğan yapıyor.Çağrıyı okuduğumda akp mitingine çağrı için kullanılan hamaset iç siyasete tahvil. Tabii üzücü. Bu kadar sığlık çok fazla. Oysa tüm toplum kesimleri bir biçimde Gazze için üzgün, tepkili. Slogana bakar mısınız? Ayasofya- emevi camii- Kudüs. Kafa bu. Fetih yoluna mı çıkıyoruz? Yoksa Gazze katliamına karşı eyleme mi? Üç oy daha artsın diye Gazze acısını kullanmak. Ticareti kes diyen çocuklar ve yaşadıkları. Ne doymaz iktidar hırsıymış.

    Yanıtla (4) (0)
  • Okur / 24 Aralık 2024 01:39

    Görünen köy kılavuz istemez
    Anlamayacak kadar da değiliz
    Türkiye ABD ile birlikte dış politika uyguluyor
    Ve de başarıliyor
    Bunu anlayamadınızmı

    Yanıtla (0) (0)
  • Musto / 24 Aralık 2024 01:27

    Hani bir söz vardır. Senin kilon kaç para, etin ne Budun ne. İran cin olmadan adam çarpmaya kalktı, devrimini komşu ülkelere, karşı Devrim olarak kullandı. ülkesinin sadece petrolden olan gelirini, bu yönde tüketti. Halka hiçbir şey veremeden tükendi. Son darbeyi'de İsrail yedi. Putin Çarlık rusyasını kurmaya kalktı.Tıpkı sovyetlerin Afganistan'daki düştüğü hataya düştü. O da kaynaklarını Suriye'de Ukrayna'da tüketti, Bize biçilen rolü inişli çıkışlı oynadık, ekonomimizi tükettik.

    Yanıtla (5) (0)
  • İstanbullu bir okur / 24 Aralık 2024 01:22

    Rasyonel aklın taaa kendisi olan kalem ve şahsınıza saygı,Akp.de hiç olmadıgı gibi,hükümette de Sn.H.Fidan dışında akıllı akla ve mantığa uyacak bir ifade işitmedik şu ana kadar.Hele birde şu söz varya "dogru söze ne denir"asla ayağın yere bastığı bir söz olmasını mümkün görmed dogru degildir.Biraz diplomasi bilen akıl görülmesi mümkün degildir.Öyle anlaşılıyor,ki Sn.Erdoğan iyide iyiye yorulmuş,keşke uygun bir biçimde biraz dinlendirilse Ülkemiz için daha faydalı olur derim.Syglr.

    Yanıtla (3) (1)
  • karar okuru / 24 Aralık 2024 01:19

    Meseleye 13 yıl önce Suriye nasıldı. şimdi nasıl diye bakmak gerekir. 13 yıl önce Suriye tek parça idi. PYD/YPG yoktu. Milyonlarca mülteci yoktu. bu durumda biz kazandık nasıl diyebiliriz. bu biraz eşeğini kaybedip, bulan köylünün sevinmesine benziyor gibi.

    Yanıtla (1) (0)
  • Turgay / 24 Aralık 2024 01:18

    Türkiye'deki insanların çoğunluğu Suriye'de oluşması olası federal bir Kürt yapısının önlendiğine inandığı için bu harekete destek veriyor. SMO'nun YPG'yi Suriye'den tamamen çıkartacağı gibi bir kanıya kapılındı olmazsa hayal kırıklığı da o kadar büyük olacaktır. Yoksa Esat ya da Esed kimsenin umurunda bile değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • Etem / 24 Aralık 2024 00:50

    HTŞ’nin bir hafta da iktidarı alacağını ne Erdoğan ne de bir başkası görebilmişti. Ama olay RTE’nin zaferiymiş gibi lanse ediliyor ve bunun üzerinden siyaset yapılıyor. Esad son ana kadar çabaladığımız ilişki kurmaya olumlu cevap verseydi bugün başka bir yerdeydik. İster AKP ister CHP olsun şimdi yapılacak olan Suriye ile iyi ilişkiler kurmak ve yardım etmektir. Pek ümidim olmasa da belki bir kısım mültecinin evine dönmesini sağlayacak ortam oluşturulabilinir.

    Yanıtla (26) (6)
  • Angaralı / 24 Aralık 2024 00:37

    Zalim Esat ın düşmesi bile başarıdır. PKK- PYD ve diğerlerinin emellerinin ortadan kalkması bile başarıdır. Suriye rejimini destekleyip, devam etmesini isteyen İsrail'in emellerinin boşa çıkması bile başarıdır.
    Suriye bir olursa, dayanışma içine girerse orada onların istemediği kimse barınamaz. İsrail bile olsa.

    Yanıtla (10) (27)